İslam’ın 5 şartından biri olan zekât, zengin kişiler tarafından yoksullara, borcu olanlara, öğrencilere veya yolda kalmış kimselere verilebilir. Eşlere, anne ve babaya, kardeşlere verilemeyen zekât nisap denilen zenginlik ölçütüne göre hesaplanır. Zekâtın farz olması için kişinin sahip olduğu malların dinen zenginlik ölçütünde ele alınması gerekir. Bu da sahip olunan kira geliri, altın, gümüş, büyükbaş veya küçükbaş hayvan gibi malların hangi durumda zenginlik ölçütünü karşıladığının öğrenilmesi gerektiğini gösterir. Dolayısıyla zekât verecek olan kimselere bu İslami şartın ne anlama geldiği, kimlere ve nasıl verildiği, hangi unsurlara göre hesaplandığı hakkında bilgi sunulmalıdır. Böylelikle Diyanet zekât hesaplama detaylarına da değinilmiş olacaktır.
Zekât nedir?
Halk arasında genellikle birbiriyle karıştırılan dini terimler arasında zekât, fidye ve fitre yer alır. Bu dini terimlerden biri olan zekât Arapça kökenli ifadelerdendir. Arapçadan dilimize ödünçlenen bu din bilimi terimi TDK tarafından zengin kimselerin sahip olduğu mal ve paranın kırkta birinin fakir kişiler başta olmak üzere Kur’an’ın belirlemiş olduğu yerlere dağıtılmasını öngören İslam’ın 5 şartından biri olarak tanımlanır. Dolayısıyla zekât dinen zenginlik ölçüsü olarak kabul edilen belirli bir miktarda mala sahip olan kimselerin Allah rızası için fakir bireylere vermeleri gereken sadaka miktarını temsil eder. Zekâtın farz olması için gerekli olduğu bilinen koşullar ise aşağıdaki gibidir: