Küresel ekonomide ve Türkiye’de yüksek enflasyon nedeniyle uygulanan sıkı para politikaları kapsamında faiz oranları son 20 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Faiz artışları sonucu dünya ekonomisi önemli ölçüde yavaşladı ve enflasyonda da kademeli bir iyileşme yaşanıyor. Türkiye’de ise henüz istenen yavaşlama olmadı ve enflasyonda da artış sürüyor. Bu çerçevede reel sektörün gözü, 2024 yılında daha çok enflasyon ve faiz oranlarındaki düşüşlerde olacak. Faiz indirimleriyle iktisadi faaliyetlerin de kademeli olarak toparlanmaya başlaması bekleniyor. Faiz indirimleri için enflasyonda kalıcı düşüşün sağlanması gerekiyor. Ve ayrıca enflasyonda yeniden artışa yol açabilecek enerji-gıda-navlun fiyatlarında şok artışlar yaşanmamalı. Bu koşullar altında olası faiz indirimleri takvimini ve olası etkilerini değerlendirelim.
1. ABD’DE İLK FAİZ İNDİRİMİ HAZİRAN AYINDA OLABİLİR
Küresel ekonomide en önemli belirleyici ABD Merkez Bankası ve onun izlediği para politikası. ABD Merkez Bankası, faiz oranlarını geçen haziran ayından 2023 Eylül’e kadar yüzde 5.25-5.50 aralığına kadar yükseltti, kasım ve aralık ayarında ise değişime gitmedi. ABD’de enflasyonda önemli bir gerileme sağlandı ve 2024 mayıs-haziran ayları gibi yıllık enflasyonun yüzde 2 hedefine yaklaşacağı tahmin ediliyor. Buna bağlı olarak merkez bankası muhtemelen haziran ayında ilk faiz indirimini yapabilecek. İlk faiz indirimi 25 baz puan olacak. Enflasyon eğer yüzde 2 hedefine yakın kalmaya devam ederse banka yılsonuna kadar faiz oranlarını yüzde 4.0’e kadar indirecek. ABD Merkez Bankası’nın bu faiz indirimleri, 2024 ikinci çeyrekte beklentilerde iyileşmeye, ikinci yarıda ise iktisadi faaliyetlerde toparlanmaya yol açacak.
2. AVRUPA MERKEZ BANKASI İLK FAİZ İNDİRİMİNİ MAYIS AYINDA YAPABİLİR
Avrupa Merkez Bankası, yüksek enflasyon karşısında faiz oranlarını 2023 Eylül’de yüzde 4.5’e kadar yükseltti ve faiz oranları yılı bu seviyeden kapattı. Euro bölgesinde de enflasyonda gerileme yaşanıyor. Ve yüksek faizler nedeniyle ekonomide önemli bir yavaşlama oldu. 2023’te büyüme yüzde 0.7 oldu. AB’de yüksek faizlerin ekonomi üzerindeki yavaşlatıcı etkisi daha yüksek gerçekleşti. Ancak AB, Rusya-Ukrayna savaşının da olumsuz etkilerini yaşıyor. Eğer jeopolitik kaynaklı yeni bir olumsuz gelişme olmaz ise Euro bölgesinde yıllık enflasyon 2024 ikinci çeyrekte yüzde 2.2 seviyesine kadar inebilecek. Buna bağlı olarak Avrupa Merkez Bankası, mayıs veya en geç haziran ayında ilk faiz indirimini yapabilecek. Yıl sonuna kadar banka faiz oranlarını yüzde 3.0 seviyesine kadar indirebilecek. Faiz indirimleriyle AB’de özellikle yılın ikinci yarısında iktisadi faaliyetler toparlanmaya başlayacak.
3. PİYASALAR DAHA ERKEN FAİZ İNDİRİMLERİ BEKLİYOR, ANCAK MERKEZ BANKALARI TEMKİNLİ OLACAK
Uluslararası finansal piyasalar, ABD ve Avrupa merkez bankasından daha erken faiz indirimleri bekliyor ve buna dönük fiyatlamalar yapıyor. Finansal piyasalar, faiz indirimlerinin mart ayında başlayacağını düşünüyor ve yine yıl sonuna kadar daha çok faiz indirimi olacağını öngörüyor. Ancak daha erken faiz indirimleri, varlık fiyatlarında açacağı artışlarla enflasyonla mücadeleyi sıkıntıya sokacak. Bu nedenle merkez bankaları ihtiyatlı kalacak ve mayıs ayından önce faiz indirimleri yapmayacak.
4. TCMB SON ÇEYREKTE FAİZ İNDİREBİLİR
Türkiye’de faiz oranları artışlarının yeni sonuna geliyor ve enflasyonda da artış eğilimi sürüyor. TCMB, muhtemelen faiz oranlarını yüzde 45’e çıkartarak, artışlara son verecek. Ancak yine Merkez Bankası 2024 Mayıs’ta yıllık enflasyonun yüzde 75’e kadar çıkacağını tahmin ediyor. Enflasyonda düşüş haziranda başlayacak ve yılın ikinci yarısında hızlanan bir gerileme olacak. Eğer ağustos sonunda yıllık enflasyon yüzde 46-48 aralığına inerse TCMB de 2024 Eylül’de ilk faiz indirimini yapabilecek. Yıl sonuna kadar faiz oranını yüzde 40’a kadar çekebilecek. Enflasyonda beklentilerin daha da iyileşmesi halinde 2024 sonunda merkez bankası faizinin yüzde 40’ın da altına inme olasılığı bulunuyor. Yılın ikinci yarısında enflasyonda hızlı düşüş olur ve faizler düşmeye başlarsa muhtemelen kredi faizlerinde de kuvvetli bir düşüş ve iktisadi faaliyetlerde toparlanma görülecek.